Repütasyon veya itibar yönetimi konusunda memleketin en iyilerinden...
Sözlüğümüzde böyle bir tanım var.
Bakış açınıza ve ilgili kuruma, yada o kurumu dilediğince kullanabilen, yönlendiren kapitalist emellerinin hunhar yönetimine parmak atabilecek güçteki orantılı gücüne değinmek istedim değerli okurlar.
Her yörenin, her vilayetin, her ilçemizin yetiştirdiği; eşraf ailelerin temsilcilerinin, yerel idarede kurumların başında olması oldukça doğal. Bu kurumlar yapı itibari ile yaptırım uygulayabiliyorsa burda ki uygulama ya dikkat çekilmesi gereken hususlar var. Mesela, ilçemizde 100 civarı istihdam yapıp, Gemlik?i daha yakın tanıyan bilenler varken, 15-20 bin çalışanı olan bir holdingi patronu Gemlik Ticaret odasında başkanvekili, (kendisi kura ile girmişti yönetime, tamamen şanstı) doğal ve hukuki. Kimsenin bir şey demeye hakkı yok. Lakin başında bulunduğu kurumun şehrin en itibarlı kurumu olduğunu hatırlayalım. Sadece sanayicilerin değil, Gemlik?in simgesi zeytin toptancısı ve üreticileri başta olmak üzere bir çok tüccarın bağlı bulunduğu Ticaret odasının küçük intişahlara ihtiyaç doğurabileceğini göreceğimiz hiç aklımıza gelmedi.
Aslında başında Gemlik?in en itibarlı ailelerinden Kemal Akıt?ın bulunduğu kuruma haksızlık etmiş sayılırız. 30 yıla yakın süredir GTSO başkanlığını başarıyla sürdüren Akıt?ın gerek şahsi, gerekse kurumun adına verdiği sözü herkes kanun gibi bilir. Keza Paşa Ağdemir, Ergin Erenoğlu, Nurettin Hocaoğlu, Zafer Işık ve ismini yazamadığım diğer Gemlik eşrafları, onlarda öyledir.
Gemlik Azot fabrikasının özelleşmesi sonucu Gemlik ile tanışan, ve yukarıda da belirttiğim gibi 10-15 bin civarında istihdam sahibi Mehmet Yıldırım?ın ayda 300-400 lira gibi küçük bir gelirin sahibini belirlemesi kurumu nasıl bir itibara muhatap bırakabilir. Yada belirtilen küçük rakamlarla iş ve emek yaratan insanlar, Ticaret odası veya belediye gibi kurumların sözüne itibar etmezlerse kimin sözüne itibar edecekler ki?