Yoksulluk, işsizlik ve çaresizlik bir araya gelince intihar yaygınlaştı.
İstatistiklere göre 40 saniyede bir dünyanın her hangi bir ülkesinde intihar vakası oluyor. İntihar olaylarının en sık yaşandığı ülkelerin ilk 10 sıralaması Litvanya 100.000 kişiden 42 si intiharla yaşamına son veriyor. 2. sırada Rusya en çok ergen yaşlarda intihar vakası yaşanıyor, 3. sıra Belarus erkeklerin intihar vakası kadınlara nazaran 6 kat daha fazla 100,000 kişiden 66 sı yaşamına son veriyor. 4. Sıra Letonya 100,000 kişiden 34 kişi. 5. sıra Estonya 100,000 de 16 iken son zamanlarda yaşamına son verenlerin sayısı 100.000de 33e çıktı. 6. sıra Macaristan 100.000 kişide 32 kişi intihar ediyor 7. sıra Slovenya da intihar oranı 100.000de 30, 8. sırada Ukrayna bu ülkedeki intihar olayları kırsal kesimde daha yüksek, 9. sırada Kazakistan 100.000de 28 kişi Rusya da olduğu gibi Kazakistanda da intihar edenlerin büyük çoğunluğu ergen ve genç yaştakiler. 10. Sırada Finlandiya. İntihar vakalarının yaşandığı ülkelere baktığımızda her ülkenin kendine has sorunlarından kaynaklanan sebepleri tartışılıyor. Çok şükür ülkemiz ilk 10 dışında Türkiye 2000 yılına kadar yılda 2000 intihar yaşanırken 2000 yılı sonrası sayı yılda 3500 rakamlarına kadar yükselmiş bu da günde yaklaşık 9 intihar olayı olduğuna işaret ediyor Türkiye’deki intihar ederek yaşamına son vermenin sebepleri geçmiş yıllarda olduğu gibi aynı parametrelerle devam etmekte. 3100 intihar olayından ilk sırada hastalıktan dolayı intihar edenler , istediği kişiyle evlenememek, aile geçimsizliği, ticari başarısızlık, sevgiliden ayrılma, son zamanlardaki intihar vakalarına baktığımızda da K.H.K lılar ve ekonomik sıkıntılardan dolayı intihar edenlerin sayısında ciddi anlamda artış olduğuna haberler aracılığıyla tanık oluyoruz. Son beş altı ayda ekonomik sebeplerden dolayı intihar edenlerin bir çoğu yaşadıkları yoksulluk ve çaresizliği birer mektup bırakarak duyurma yöntemi olarak görmüşler, intihar ederek yaşamına son verenlerin yaşarken sorun olarak işsizlik, yoksulluk ve hayat pahallılığı gibi durumlardan dolayı çaresizliğin içinden çıkamadıkları bu durumla ilgili hem yerelde hemde genel yönetimlerin bir çare geliştirmeleri gerekirken, intihar edenin ekonomik koşullar ve fakirliği bahane ederek hükümeti yıpratmak için yaşamlarına son veriyorlar diyecek kadar kör, sağır, cahil yöneticilerin olduğunu da açıklamalarıyla görüyoruz. Son altı ayda yaşanan tüm vakalarda işsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığının yarattığı olumsuzluklar tv kanallarında dillendirilirken yetkili ve etkili yöneticilerimiz halen daha ekonominin iyi gittiğini işsizliğin düştüğünü faiz indirimiyle para birimimizin güçlendiğini söyleyerek çözüm üretmekten ziyade popülist davranışlarla vitrini süsleyip günü savuştura biliyorlar. Ocak ve şubat ayı içerisinde sadece bir meslek kolunda yaşanan intihar vakası 8 polis memuru, bir emniyet müdürü bir bekçi ve iki emekli polis olmak üzere 12 kişi yaşamına son vermiş Yaşanan bu hadiselerle ilgili mutlaka sebepleri ile ilgili çalışmaların yapılması dileğimle.
Dostça kalın.