UTANÇ DUYDUĞUM BİR HATIRAMI ANLATIYORUM
“ADAM BANA DEDİ Kİ”
1970 li yıllarda Türkiye ye gelen Turistlerin kaynaştığı İstanbul’un Sultan
Ahmet meydanı dolup taşardı. Bu Turistlerin içinde en çok göze çarpan uzun saçları, acayip giyim ve kuşamlarıyla en çok dikkat çeken Alman Turistlerdi ve o tarihe bahsettiğim görünümüyle onlara “HİPPİ” deniliyordu. Ben de çok meraklıyım acaba bir yabancı dil öğrenebilir miyim diye.
Devlet Memuru olduğum için her zaman oralara giderek insanlarla sohbet etme imkânım yoktu ancak Cumartesi günleri saat 13. den sonra veya Pazar günleri gidebilirdim.
Bir Pazar günü, onlar gibi acayip bir kıyafetle Sultan Ahmet’e giderek Hippilerin arasına karıştım. Herkesin elinde bir Bira şişesi, kadın erkek birbirinin kucağına boş çuval gibi ığılmışlar, sevişiyorlar, öpüşüyorlar, herkes kendi aleminde yaşıyor, ben de acayip giyinmek suretiyle onlara benzedim ya,
bir işkembeciye giderek, su şişesinin içine işkembe çorbasının sadece suyundan koydurdum. İçinde alkol olduğu düşüncesiyle birazda sarhoş numarası yaparak iki bayan’ın arasına sıkışarak oturdum. Bayanlar birbirine bakarak gülümsüyorlar ve ben de sırıtarak bakıyor ve şişeyi de uzatarak içmeleri için tarzanca bir şeyler söylemeye çalışırken uzun boylu, enine boyuna bir adam geldi ve yüzüme bir müddet baktıktan sonra, elimdeki işkembe kokan şişeyi aldığı gibi fırlatıp attı ve ardından da dedi ki; “Ben Antalyalıyım, bunlarda benim karım ve kızım” dedi. Halâ utanıyorum.
Kıymetli gönül dostlarım gençlik rüzgârının estiği yaşımda başımdan geçen bir çok olaylardan sadece bir tanesini, sizlerle paylaşmaya çalıştım.
Şimdi değerli şairlerimizin eserlerini sunarken, gelecek sayımızda bir başka konuyu işlemek umuduyla sağlık, mutluluk, saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyor ve sayfamı şiirlerle süslemeye çalışıyorum efendim.
HASAN AZKIRAN
TARİH CUMHURİYETLE TÜRK’Ü YAZDI
Çakmak olmuş, çakıyor gözlerin.
Yürekler yakıyor bakışların.
“Ya ölüm, ya İstiklâl” sözlerin,
Bizi İzmir’e gönderdi Atam !
Duman gördüm altın saçlarında.
Alev saçıyordu her telinde
Yanan meşale Anadolu da.
Samsun, Amasya ve Erzurum da.
Ne topum, ne de tüfeğim vardı.
Kılıcım, birden kından sıyrıldı
Tüm aydınlar senin yanındaydı.
İsmet, Kâzım, Fevzi Paşalardı.
Kılıcım kınından çıkmış iken
“Ya Allah” dedik Çanakkale den.
Düşmanın girdiği Edirne den,
Biz şehit, onlar ölmüştü Atam.
Çok zor günler yaşadık geçmişte,
İnancım galip geldi bu günde
Düşmana mezardır Çanakkale,
Bu unutulmaz zafer sonunda,
29 Ekim bin dokuz yüz yirmi üçte,
Tarih Türk’ü yazdı Cumhuriyetle.
Hasan AZKIRAN/GEMLİK
…………………….x………………..
CANDAN GEÇERİM
Yolumun önünde yar yolumda
Söyleyin kim kimin ah umurunda
Akıp giden gözyaşım ardı sıra
Aşığım Tutkuna candan geçerim
Söyletme kalbimin bülbülü inlerim
Sahi her gelen sendin kimi neyleyim
Duymaz görmez hayalini severim
Aşığım Tutkuna candan geçerim
Sıkı sarıl hayal hayalim sükunetine
Dişlerini bileme çektiğimiz biter de
Sen benim ben seninim mevsiminde
Aşığım Tutkuna candan geçerim
Aşıklar kim kimin umurunda özde
Yüreği yakanın yüreği döner küle
Tanrı iki cihanda ayırmaz sevgi ile
Aşığım Tutkuna candan geçerim
Saliha İNAN/GAZİANTEP
………………..x……………….
KIYAMET
Dilimde bitimsiz bir şarkı oldun
Bilmem ki sevda mı bu neyin nesi
Bilirim bir tutku, bir sevda değil
Bu afet, kıyamet bundan ötesi
Unutma yürekte bütün keramet
Uzaktan olsa da nolur selam et
Bir tatlı tebessüm iki kelam et
Sesindir kalbimin bütün neşesi
Gün olur bu eller kavuşur bil ki
Uzaklar sevmeye engel değil ki
Sorgusuz sualsiz aşka eğil ki
Çınlasın her yanda sevdanın sesi
Dileğim odur ki gönülden yana
Susuşun derin bir yaradır cana
Can özüm sevdanı çok görme bana
Hasretin ölümün diğer adresi
Betül KASAPOĞLU/SAMSUN
…………………x……………………
GÖLGENDEN AYRI OLMA
Uğruna kanatlarını çırpma
Ayrı, başka bir şeye göz kırpma
Gönlüne gönül gölgenden sakın
Gönül gölgeni göreni sorma.
Duman olmuş hiçbir şeye bakma
Doğudan doğan gün, bakıp durma
Görünce gölgeni ona bakın
Düş kuran gölgen uğruna solma
Gönül belirsiz yerlerde uçma
Bilmediğin gölgelere konma
Gönlünün gönlü gölgene yakın
Gün doğdu, gölgenden ayrı olma.
Ramazan ÇİLOĞLU / ISPARTA
……………………..X……………….
YALNIZIM İŞTE
İsyan ediyorum kendime,
Yalnızım…
Sırtımı yaslayacağım,
Derdimi anlatacağım,
Kimse yok,
Yalnızım…
Yalnızım, yalnızım işte !
Hiç gülmedi güzüm…
Neresinden bakarsan bak,
Hep keder, hep hüzün…
Yoruldum artık,
Kalmadı gücüm…
Haykırıyor yüreğim,
Yalnızım, yalnızım işte !
Dayanmak için çok çabaladım.
Çare aradım, bulamadım.
Ne yapacağım, anlamadım…
Haykırıyor yüreğim,
Yalnızım, yalnızım işte !!!
Osman KARAHAN/GEMLİK
………………….x……………..
SEN
Sen, kalemimle yazdığım her hecede,
Sen, defterimde şiirlerde her cümlede,
Sen, ağlayarak sabah ettiğim gecede,
Sadece sen varsın, başkası değil.
Sen, geceleri gezdiğim ıssız sokakta,
Sen, buluştuğumuz köşedeki durakta,
Sen, ölüp te gireceğim kara toprakta,
Sadece sen varsın, başkası değil.
Sen, gözlerimden akan bir damla yaşta,
Sen, yıllarca kaderle ettiğim savaşta,
Sen, gözlerim kör olmuş girdiğim batakta,
Sadece sen varsın, başkası değil.
Sen düşünme, bu kalbe kimse giremez,
Sen bana inan, bu gözler
senden başkasına gülemez
Sen inan, öyle sevmişim seni,
Bu gönül senden başkasını sevemez.
Mustafa AKKAN/GEMLİK
…………….X………….
GÖZLERİN
Güzel gözlerini gördüğüm zaman,
Kendimi başka alemde sanıyorum.
Denizler misali derin, sonsuz;
Dalıyor, ufkunda kayboluyorum.
Hele ellerimi tuttuğun an,
Sanki heyecandan boğuluyorum.
Meftunuyum o güzel gözlerinin
Ölesiye hasretini çekiyorum.
Gülşen SALDIRANER/GEMLİK