RUSYA UKRAYNA ÇATIŞMASI
Kediyi attılar fillerin ayakları altına, çiğnene çiğnene paçavraya döndü.
Bu yaşıma geldim, masabaşında hasım devleti ile müzakere ederken başkasının ağzından çıkanla iş yapmaya çalışanı ilk defa gördüm (tarihte benzerlerini okudum ama tanıklığım ilktir). Rusya gibi büyük bir devlet ile sorunlarını çözmek için görüşmeler yapıyorsan ne isen o olmak zorundasın. Başkasının sözüne, vaadine bakıp kendini beğenmişliğe kapılmamalısın. Çünkü gelişebilecek bir anlaşmazlık sonucu maruz kalabileceğin muamele fazlaca yıkıcı olabilir.
Zamanı biraz geri sarmak istiyorum...
Rusya – Gürcistan savaşına gidelim. Rus birlikleri harekat başlattıktan bir saat kadar sonra Tiflis’i kuşattığında, o dönemki Gürcü yönetiminin kulağına fısıldayanlar uzaktan uzaktan konuşmayı tercih etmişlerdi. Yalnız kalarak dünyanın gerçekleri ile karşılaşan Gürcistan, apar topar masaya oturduğu Rusya’ya karşı bir bedel ödedi ve toprak kaybetti.
Yani Rusya Gürcistan’dan bir parça kopardı. İstediğini aldı, batı avucunu yaladı (mı).
O günlerde yazdığım bir yazımda şöyle sormuştum, “Suriye’yi unutmayın; Gürcistan Suriye’nin bir provası olabilir mi?” diye. Ardından Suriye meselesini kaşımaya başladı aynı emperyalistler. Yapılan müdahaleler sonucu Kuzey Suriye’de terörist yapı devlet kurma rüyaları kurarken, Amerika Suriye petrollerini çıkarmaya başladı.
Amerika istediğini aldı, Türkiye haklı güvenlik endişeleri ile Suriye’ye girdi; Rusya Suriye’ye çöreklendi.
Bizim kucağımızda nur topu gibi bir Suriyeli mülteci yığını kalırken; Batı bu mülteci akınına engel olmamız şartıyla bize para ödemeye başladı. Batı yine avucunu yalamıştı.
Ardından Karabağ’ı geri almak için Azerbaycan, Ermenistan’a girdi; topraklarını geri aldı. Rusya ve Türkiye’nin gözleminde süren savaşta Azerbaycan topraklarını geri alırken; Rusya da Amerikancı Ermeni Hükümetine diyet ödetiyordu.
Ukrayna’ya geldiğimizde süreç, geçmişte yaşanan karışıklıklardan faklı gelişmedi. Rusya ve sorunlu olduğu (veya taraf olduğu) bir diğer ülke arasındaki meseleler batı tarafından sürekli köpürtüldü. Rusya’nın hasmı cesaretlendirilirken, NATO düzeyinde destek bile dile getirildi.
Ukrayna sorunu hakkında şakası olmadığını her mecrada dile getiren Rusya harekete geçti.
Geçen ilk 24 saat sonrasında Ukrayna şunu çok iyi anladı ki bu dünyada tek başınasın. Kimse senin toplumun için evlatlarını ölüme göndermez; kaldı ki bu ölümlere kendi halkını ikna edemez. Ancak ve ancak senin üzerinden “büyük düşmanı” yıpratmak, uluslararası alanda hukuk dışı göstermek, zor duruma düşürmek siyaseti güderler. Senin medeniyetin yıkılıp, insanların ölüyorken onlar halkının konforu için gereken her türlü ikili ilişkileri perde arkasında yürütürler. Senin yetişmiş insanların katlediliyorken onların insanları hür ve güven içerisinde yaşarlar. Sorumluluk almazlar ve bunu Amerika Başkanı Biden’in dediği gibi “ya yaptırım yapacağız ya 3 dünya savaşı başlayacak,” gibi ürkütücü sözlerle dünyaya açıklarlar. Bu cümlenin özü “kusura kalma Maykıl, savaşmayız biz senin için. Zaten Katolik değilsin, Evangelist hiç değilsin. Ama Hristiyan’sın nede olsa, yok olmanı istemem,” demektir. Rusya'da nükleer silahları aktive edince her iki tarafta dünyaya aba altından sopayı göstermiş oluyor.
Ukrayna – Rusya çatışması bize gösteriyor ki,
-Günümüzde başka bir mecraya evrilen devlet – devlet ilişkileri hakkında uzmanlaşmak ve insan yetiştirmek şart.
-Kendi silah endüstrini ve askeri taktiklerini; savunma yöntemlerini geliştirmelisin.
-Siyasetçilerin katıksız milliyetçiler olmalı. Halkı zordayken zevki sefada olmamalı.
-Kulağına masallar fısıldayan, duymak istediklerini söyleyen; sırtını salt kendi taraftarlarına dayamış; toplumunu parçalayan politikacıların değil, ulusunun menfaatini göz önüne alan; gücünü ulusundan alan politikacıların olmalı.
-Montrö Antlaşmasını kaldırmak isteyenlere, küçümseyenlere kesinlikle aman verilmemeli.
-Afrika ve Ortadoğu'yu kendi refahı için durmaksızın sömürmekte olan Batı’ya asla güvenilmemeli.
-Rusya yayılmacıdır ve bu haliyle güvenilir değildir.
Bekleyelim görelim bakalım bu musibet Ukrayna'nın aklını başına getirecek mi?