Murat Bayram


KABUL ETMEK GEREK BU TARIM İŞİ EN MÜHİM İŞ - 1

KABUL ETMEK GEREK BU TARIM İŞİ EN MÜHİM İŞ - 1


KABUL ETMEK GEREK BU TARIM İŞİ EN MÜHİM İŞ - 1

Konu bildik mesele.

Yeme içme derdi, boğaz derdi, sağlıklı nesiller yetiştirme; toplum ve devletin “beka” derdi...

Mesele ölüm kalım meselesi...

Herkesin kabul etmesi gerekiyor ki bu iş çok tehlikeli yerlere uzandı.

Çarşı pazar yangın yeri olmuş cayır cayır yanarken, bir takım mahalle “avellerinin” meseleyi ısrarla “yok bir şey” noktasına taşıma çabaları sizlerin de sinirlerinizi tahrip etmiyor mu?

Var bir şey hanımlar, baylar!

Olan şey, sizlerin “sefil” ikbal arzularınızı parçalayıp yok etmeye yetecek kadar güçlü.

Gariban, mazlum ve dar gelirli yoksulluğun girdabında savrulmakta, her geçen gün dibe batmaktadır.

Hükümet bu pahalılık ve enflasyon illetini kabul etmişken; “çözeceğiz” mesajları ile umut aşılamaya çalışırken; “ha bugün ha yarın” diye tarihler verirken bu “avel” tayfasının ne yapmak istediğine aklı eren varsa lütfen bize de anlatabilir mi?

Peki, kimdir bu aveller?

Onlar üstüne vazife olmayan işlerde, durumdan kendine vazife çıkaran, işler umduğu gibi gitmediğinde başı kumda, arkası muallakta kalan deve kuşlarıdır.

Onlar sadece bugünü düşünen, şahsi çıkarlarını her şeyin önüne koyanlardıır.

***Tarım Konusu***

Çok geçmişte değil; yakın zamanda ekranlarda, gazete köşelerinde,

“Domates biber satmakla ülke kalkınmaz,”

“Hububat bütçeye ne katar?“

“Katma değeri yüksek sanayi ürünlerine bakın, domates, biberle nereye kadar?”

Diye atıp tutan bir takım (zer) zevata karşı ben ve benim gibi düşünenler, “olur mu efendim? Tabi ki sanayi ürünü üretmeliyiz ama tarım ve hayvancılığı özel olarak ele alalım, gıda güvenliği ve sürekliliğini sağlayalım, ata tohumlarını yaygınlaştırıp kendi tohumlarımızı ekip biçelim” diyorduk.

Bugün geldiğimiz noktada başta buğday ve pirinç olmak üzere hububat, ay çiçek yağı, şeker, tohum, gübre ve sofralarımızın direği olan ekmekteki aşrı fiyat artışı ve pahalılığı inkar edebilecek olan var mı aramızda?

Bu kertede bir iki örnek vermek de istiyorum, şekerle başlayalım: Bir iki gün evvel şeker fiyatları bir anda dört kat (yüzde dört yüz) arttı. Bakanlık üreticilere uyarıda bulununca fiyatlar baş aşağı düştü. Yeni bir müdahale olmazsa şu anda şeker yüzde yüz yirmi zamlı şekilde satılıyor olmalı.

Peki, aveller bu noktada ne iş yapıyor dersiniz? Ne yaptıklarını şöyle ifade etmeye çalışayım: “Gördüğünüz gibi fiyatlar bir anda dört katına çıktı ama şu anda sert bir şekilde düştü,” diyerek toplumu yönlendiriyor. Adeta “cambaza baktırarak” gerçeği örtmek için çırpınıyor.

Öyleyse biz de bu tip insanlara şöyle diyelim: Ahlakınız nerede sizin? Yüz liralık ürün, iki yüz yirmi liraya yükseldi, iki katından fazla. Neden cambaza baktırıyorsun, neden hakikati konuşmuyorsun? Neden bu topluma düşmansın? Bunca ahlaksızlığın bedeli nedir?

Çok mu zordur “evet fiyat düştü ama mevcut fiyattaki zamlanma halâ çok yukarıda, düşürülmesi milletin menfaatinedir,” demek. Bunun pek çok tüketim ürününde de böyle olduğunu söylemek.

Örnekleri uzatmayacağım, zaten bu tiplerin yüzlercesine tv, gazete, mecmualarda ziyadesiyle maruz kalıyoruz.

Bu yazıdaki amacım yazının ikinci bölümünün girizgâhını yapmak ve kendi ikbâl hırsı için toplumu manipüle etmekten çekinmeyenlere dikkat çekmekti.

Tarım ve hayvancılık konusunda yerel olarak yapılan ve yapılabilecek işlerden bahsetmek istediğim ikinci yazımda buluşmak üzere; esen kalın.