İyi Parti Gemlik 2. Olağan kurultayı ardından
Bahar aylarına adım atarken siyasi partilerimizin ilçe, il ve genel merkez kongreleri de gerçekleşiyor.
Her kurultay sürecinin sonucu, yeni yapılanmaları doğurur genelde,
Yeni yönelimleri doğurur…
Her yeni yönetim iyi bir çalışmanın sonucu; yeni fikirler demektir,
Ve insanlar bu tip değişimlerden umut beslerler.
Burada normal süresinde gerçekleşiyor olsa da öz ve gelişimi anlamıyla sorunlu bir takım kurultaylardan bahsetmiyorum, sakın yanlış anlaşılmasın,
Birkaç başkan adayının genel merkez yetkililerince çağrılıp, aralarından birinin seçildiği; delege iradesinin ipotek altına alındığı; tetem bana ben teteme misali gerçekleştirilen kurultaylardan bahsetmiyorum;
Parti üyelerinin başkanlığa ve teşkilat yöneticiliğine adaylık “iradesini” gösterdiği,
Hür iradesi ile listeler oluşturabildiği,
Yönetim aday listelerinin kendilerini delegeye ifade ederek, desteğini istediği,
Bu hür iradenin başkan adayı, yönetim listesi ve delege arasında geçen demokratik münasebetle müspet sonuca ulaştığı,
Delegenin kendi istediği başkan ve yönetimi seçebildiği demokratik seçimlerden bahsediyorum.
Yoksa genel merkez tarafından üye ve delegelerin önüne koyulan; yönetici aday adaylarının önüne koyulan başkan adaylarının seçilmesinden,
Böyle demokrasi karşıtı olan ama adına inatla “demokrasi şöleni” denen, palavradan, garabet seçimlerden bahsetmiyorum.
Zaten bunların nesinden bahsedeceksiniz ki?
En çok “teklif edilme ve alternatiflerin yok edilmesi yöntemiyle” seçilen “başkan” ve yönetimine başarılar dilersiniz, hayır dua edersiniz…
Konu kapanır.
Seçimlerde esas olan, yukarıda da bahsettiğim gibi kişinin özgürlüğü olmalı ve bu özgürlük tüm hareket alanına yayılmalıdır.
Elbette ki her işin bağlayıcı kuralları vardır ve makamı emanetine alanla, makama talip olan kurallara sıkı sıkıya bağlı olmalı; uymalıdır.
Bu olmazsa kargaşa olur; kargaşa da ısrarın sonucu da anarşi olur.
Bir noktaya daha açıklama getirmem gerekir ki o da tek listenin seçime girmesinin “demokrasiye uymadığını” düşünmediğimdir.
Üyeler ve delegeler, ideal ve başarılı bir başkan ve yönetim listesi altında elbette ki birleşebilirler, bu doğaldır ve “gücü” doğurur.
***
İYİ Parti Gemlik İlçe Teşkilatının ikinci olağan kongresinde iki adayın listesi yarıştı.
Mevcut İçe Başkanı Ertuğrul Yavuz ve N. Lale Kılıç Bayrak’ın aday olduğu kurultayda güzel görüntüler yaşandı.
Her şeyden evvel bir “kadın başkan” adayının teşkilat başkanlığına aday olması güzel bir hadiseydi; alışılmış değildi,
Bunda Sn. Meral Akşener’in, partisinin üyesi olan kadınların moral ve motivasyonunu en üst seviyeye çıkarmasının etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.
Kadınlarımız olaylara müdahil olmakta mahirdir, lakin burada oturup da Türk Kadınının güç, ileri görü ve azmini anlatacak değilim elbette; kurultaydan bahsedeceğim,
Kurultay salonunda hazır bulunan delegasyondaki kadınların çokluğu, listelerdeki “kadın kotasına” kesinlikle uyulmuş olması bile başlı başına bir başarıdır diyebilirim;
Bununla beraber, kurultaya katılımdaki yüksek oran bir şölen havası yaratmıştı,
İl Başkanı Dr. Yahya Bahadır ve Yönetim Kurulu nezdindeki yüksek katılım da gözden kaçacak gibi değildi,
İYİ Parti Gemlik İlçe Teşkilatı, demokrasiye can suyu vererek ve alnının akı ile kurultayını gerçekleştirdi,
Her yarışın elbette bir sonucu, bu sonuca göre de kazanan ve kaybedeni oluyor;
Gerçekleşen oylama sonucunda ipi göğüsleyen Ertuğrul Yavuz oldu.
O, şu kadar; bu, bu kadar oy aldı demeyeceğim, ancak;
Mustafa Kemal Paşa kurultayında “divan başkanlığı” yapan Eski Milletvekillerimizden Orhan Şen şöyle demişti konuşmasında; çok beğenmiştim. “Yarışa giren sonucuna katlanır,”.
İYİ Parti Gemlik İlçe Başkanlığına seçilen Ertuğrul Yavuz’a görevinde başarılar diler; N. Lale Hanım’ı da gösterdiği medeni cesaretinden dolayı kutlarım,
Umut edelim ki özgür iradenin kendini bu şekilde ortaya çıkarabildiği seçimler, siyasetimizi biçimlendirsin.
