Cemal Kırgız


Gemlik?ten bakınca millet kim zillet kim karışmış gibi duruyor!...


Ak Parti?nin Gemlik?te Enver Şahin ile birlikte gelmiş geçmiş en başarılı ilçe başkanı olan Necdet Yılmaz, sosyal medya hesabında Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan?ın ?İstifa Edip Başka Partiden Aday Olmak? başlıklı yazısını paylaştı? ?İlkesizliktir, bir? Dava şuuruna sahip olmamaktır iki? Koltuk sevdalısı olmaktır, üç? Sadakatsizliktir, dört? Anında satış yapmaya bayağı bir yatkınlıktır, beş? Ben yoksam yıkılsın her şey anlayışına sahip olmaktır, altı? Kendini düşünmektir, yedi? Kendini önemsemektir, sekiz? Kendini hep koltuğa layık görmektir, dokuz? ?Koltuksuz Yaşayamam? diye bağırmaktır, on? Niye uzatıyorum ki! Kısacası ayıptır yahu ayıptır!? diyordu Ahmet Hakan. İlk bakışta CHP?de yer bulamayıp; DSP?ye koşanları ima ediyor gibi görünebilir bu yazı ve paylaşım. CHP?nin, sosyal demokratların, sosyalistlerin, Kemalist ve bilumum solcuların bir seçimde daha bölüne bölüne kaybedecekleri varsayımı çıkaranlar bence yanılıyorlar? Keza, Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Adnan Bıyıklı?nın Demokrat Parti, MHP, İYİ Parti süreçleri sonrasındaki rotasına yönelik bir eleştiri de sayılmaz bu yazı ve paylaşım? 19 Şubat?ta Belediye Meclis listeleri Yüksek Seçim Kuruluna teslim edilecek? Pazarlıklarda ittifak gerçeği mi, parti sevgisi mi, idealizm ve ideoloji mi, koltuk sevdası ve yer kapma mı ne olduysa, o ortaya çıkacak. Bu açıdan bakınca, yazı ve yazının sosyal medyada paylaşımı, başta iktidar partisi insanları olmak üzere tüm siyasi partilerin insanlarını kapsamakta diye düşünüyorum? Ayrıca yakından takip ettiğim CHP Gemlik Belediye Başkan Adayı Mehmet Uğur Sertaslan ve CHP Teşkilatının da bu tür sorunları olmadığını çok iyi biliyorum. Sol?un tüm fraksiyonlarının yanı sıra, toplumun genelinde de Mehmet Uğur Sertaslan?ın ekibine, projelerine ve teşkilat bütünlüğüne olan ilgi özlenen düzeyde diyebilirim? Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan bu yazıdan iki gün önce de; ?Sağlam İnsanların En Temel Özellikleri? başlıklı bir yazı yazmıştı? Bir: Kimseyi küçük düşürmezler. İki: Zayıf noktalara vurmamak gibi bir özellikleri vardır. Üç: Hadsize had bildirmekten asla kaçınmazlar. Dört: Tevazu sahibi olduklarının farkında bile değildirler. Beş: Övüldüklerinde konuyu kapatmaya çalışırlar. Altı: Sağlam insan olduklarını asla düşünmezler. Yedi: Kendilerini harap edecek denli empati kurarlar. Sekiz: Bin kere mazlum olsalar da bir kere bile zalim olamazlar. Dokuz: Kazansalar da kaybetmiş gibi yaparlar. On: Başkalarının mutluluğundan beslenirler? Mevcut partilerin Belediye Başkan Adayları ve listeye girebilecek olan meclis adaylarına bir de bu gözle bakmak gerek. Tevazu, samimiyet, demek; çalışkan olmak sözle olmuyor çünkü? Korkmayın yazıyı dağıtmayacağım. Hangi yazım olursa olsun, sonunda toparlayabilme gibi Allah Vergisi bir yazarlığım var çok şükür? Tecrübe, Tevazu, Samimiyet, okuyucularla gerçekten sohbet edermiş gibi yazabilmenin dayanılmaz mutluluğu bu olsa gerek!... Senarist, yapımcı, yönetmen el ele vermişler. Oyuncu olarak da, şimdilerde unutulmuş olan açılımdan etkilenmiş olmalılar ki; bir Roman kardeşimiz ve ailesini başrole almışlar. Bir bidon benzin, bir tokai marka çakmak filmin bütçesini oluşturuyor. Benzine gelen son zamlarla bütçe hafifçe açılmış olsa da, suyla karıştırarak bunu dengelemek mümkün? Roman çocuğu kamerayı görmeden başlamıyor. Sufleyi iyi almış? Kamera açılıyor, sufleci motor diyor ve oyun başlıyor? Önce benzin sözde feryatlar eşliğinde kafaya, omuza, sırta, gövdeye dökülüyor. Sonra çakmak çıkıyor. Çocuğu izleyen ailesi sadist ruhlu olmalılar. Adeta yak gitsin anasını satayım, havasında teşvik edici feryatlar ile mizansene katkı sağlıyorlar. Roman çocuğu rolüne aşırı kaptırmış kendini; kamera mikrofon uzanıyor ve beklediği an geliyor? ?Bana söz verdiler. Yalan söylediler. İşe almadılar. Yalancı bunlar abi, yalancı?? Yaşlı bir teyze istem dışı kameraya giriyor, roman çocuğunu azarlıyor. Senaristlerin, yapımcıların bu hoşuna gitmiyor. Yaşlı kadın, sahneden uzaklaştırılıyor. Aksiyon sürmeli, Roman çocuğu birazcık bile olsun yanmalı. Ama zamanlama da iyi denk getirilmeli. Tam polis, ambulans, itfaiye falan gelmişken olmalı. Ambulans ve itfaiye senaryo da olmayınca ki, öyle olmalı, film bittiğinde bile halen ortalarda yoktular! İş Gemlik polisine kalıyor. Polis geliyor, klasik arabulucu, ikna etme çabaları. Sonra bir boşluk anı, roman çocuğu ekarte ediliyor. Roman çocuğun annesi ve yakınları polise saldırıyorlar, ?Bırak, bırak? diye? Ne yani, polis bıraksa da çocuğunuz yansın mı? Netice de kıvılcım bile çıkmadan oyun bitiyor? Yine de Gemlik ve Gemlikli açısından güzel bir filmdi. ?Çakallarla Dans 1? filminde Sümer Tilmaç?ın oynadığı mafya reisi, Del Piarro Hikmet Rolünü oynayan Murat Akkoyunlu?ya borcunu ödemediği takdirde, kendisinin yakıp, sonra da köprüden denize attığı adamın görüntüsünü izletiyor. Tilmaç ardından ?Ohh, ne güzel yanıyor, çıtır çıtır!? deyip, sonra da ekliyor; ?İyi bir film değil mi? Bu filmin yönetmeni de, senaristi de kameramanı da benim? İyi bir film tutarsa ne olur? Devamı çekilir!?? Devamını da bekliyoruz? İkincisinde AKP adayı da oynamalı. Kameralara çıkıp, ?Ak Partili Belediye bu çocukları attı, biz AKP?liler geri alacağız? demeli? Hatta Hızlı ve Öfkeli serisinin 5. Sinin sonunda sahne alan Jason Statham gibi son sahnede milletvekili de yer almalı; Jason Statham sahnede görünüp, intikam tehdidinde bulunduğunda serinin 6, 7 ve hatta 8. Sinin de geleceğini anlaşılmıştı. Sizin filminizde de vekil, ? Ak Partili Belediye ile işimiz daha bitmedi. Refik Yılmaz?ın burnundan fitil fitil getirmeye devam edeceğiz? Roman kardeşimizin acısını paylaşıyoruz. Bizim istediğimiz, sadece bizim onayladığımız AKP?li Belediye göreve geldiğimizde, kendisine biz iş vereceğiz. O işi de beğenmedi diyelim, benzin ve çakmak yerine kendisine yağlı urgan hediye edeceğiz. O da olmadı, bir mermi kaç para sizin haberiniz var mı? Mermi de hediye edeceğiz? falan diyerek, üçüncüsüne de yer açılmalı? Kabul ediyorum resmi işsiz sayısı dört milyona ulaştı. Konkordatolar, iflaslar, intiharlar, hırsızlıklar, tanzim satış kuyrukları (Gemlik?e de bekliyoruz!) durdurulamayan enflasyon, domates, biber, patlıcan, terörist soğan, ne olacak bu doların hali?... Ama Gemlik Belediyesi önünde yaşanan tamamen kurgulanmış bir oyundan başkası değil? Bir de AKP?liler ile Ak Partili Belediyenin ilçe halkını asla ilgilendirmeyen boş kavgalarından bakın olaya? Roman kardeşimize oskarlık oyunu nedeniyle, ne verdiler acaba? Liyakate bakan yok nasıl olsa genel müdürlük falan da yakışır kardeşimize? Demokrasimizin yerele yansıyan en kötü yönü, yerel Tayyipler Orkestrasının çoğalmış olmasıdır. Kaşınan etnik ve mezhepsel bölünme toplumun gündelik yaşamına ve kamusal alana sinsice sızdırılmıştır. Marshall yardımı, Truman doktrini, ikili bir çok ekonomik anlaşmalar, Morison Süleyman, Bush?un telefon arkadaşı Turgut Özal, ABD Vatandaşı Tansu Çiller, BOB Eş Başkanı Recep Tayyip Erdoğan derken, bağımsızlık ve ekonomik güçten eser bırakılmamıştır. TBMM Başkanı eski Başbakan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım bile, ?Bu para yağmur gibi yağarken sanki hiç ödemeyecekmişiz gibi bol bol almışız. Geri ödeme zamanı gelince ?Yahu nereden çıktı bu? demeye başlamışız? derken? Reis çıkıp, İMF falan diyor? Kuyrukların tamamını CHP?ye yüklüyor? Reis, ?Ey Kılıçdaroğlu?, ?Eyy Bay Kemal? der de, yereldeki temsilcileri boş durur mu? Durduk yerde yıllardır beş olan belediye meclisindeki denetim komisyonunu üçe indirirler?. Reis kandırılır da, yalan söyler de, bizimkiler kandırılıp, yalan söyleyemezler mi? ?Nilüfer ve Mudanya Belediyelerinde de denetim komisyonu üç kişiden oluşuyor? derler? Reis, zamanında Kürtçü iken, Kürtçü olurlar, Fethullah hainine hocaefendi derken, hocaefendi derler, sonra hep birlikte reisin ağzına bakarak, siyasi rotalarını belirlerler. CHP Grup Sözcüsü Galip Gür Nilüfer ve Mudanya Belediye Meclislerinde de denetim komisyonlarının beşer kişiden oluştuğunu, belgeleriyle ispatladı. Ne oldu, hiçbir şey değişmedi. Yalan, kandırılma, manipülasyon, spekülasyon, gündem değiştirme bunların işi. Biat kültürü hücrelerine işlemiş. Reisin ağzına bakarak siyaset yapılıyor. İnisiyatif alan yok. Böyle olunca da adayları halkın arasına karıştığında sadece, ?Tevazu?, ?samimiyet?, ?Çok çalışmak? falan diyor? Çünkü reis öyle dedi. Yol haritaları sadece bu. Başka bir şey de beklemeyin. İyi de Gemlik?e ne bunlardan, projelerin ne? Neler yapacaksın? Onları söyle. Onlar yok. Klasik siyasetçi söylemi olan, ?Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır? deseler, kendisini oraya getiren zümreye ayıp olacak. Kendi kendilerini inkar etmiş olacaklar. Refik Yılmaz dönemini yok saymak, birinci vazifeleri çünkü. Refik Yılmaz dönemi, ekibi ve hizmetleriyle çatışmak, kini devam ettirmek, AK Parti?yi Gemlik?te bitiriyor, bunu bile göremiyorlar. Türkiye?yi Ak Parti ile MHP?li yönetiyor, Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli?mi? Bu sorunun yanıtı, yerel seçimlerin de yanıtı olacak. Sadece yandaşlar partilerinin de yönettiğini sanıyorlar? İttifak çalışmaları ve çatışmalarına gelelim. İttifaktan en büyük yarayı MHP alacak diyebilirim. BBP Dayanışma ve Proje Tanıtım toplantısına katıldım. Belediye Başkan Adayları Hacı Ömer Yavuz ve ekibi Gemlik?teki ülkücülerin ve milliyetçilerin yüzde 70?ini örgütlemiş gibi görünüyor. Coşkulular, samimiler, heyecanlılar, dayanışma içindeler. Projeleri de tıpkı CHP?nin Belediye Başkan Adayı Mehmet Uğur Sertaslan?ın projeleri gibi uçuk kaçık değil. Gemlik?i küçük dokunuşlar ve nokta atışlı yatırımlarla güzelleştirme peşindeler. MHP?liler BBP?nin Gövde Gösterisini izlediler veya duydularsa, ne demek istediğimi iyi anlarlar. Ben Devlet Bahçeli?nin yerinde olsam, BBP aday tanıtım toplantıları ve organizasyonlarını asla kaçırmazdım. ?Nerede yanlış yaptım?? sorusunun en güzel cevabını bu toplantılarda bulabilir çünkü. BBP?liler, Şehit Liderleri Muhsin Yazıcıoğlu?nun ruhunun gölgesinde ülkücülerin yeni ve en keskin adresi olmayı sürdürüyorlar? Gemlik?te ittifak dışında en rahat çalışan partilerden birisi de Saadet Partililer olmakta? Değerli kardeşim İbrahim Tokgöz?de Saadet Partisi Belediye Meclis Üyeliği Adaylığına başvurdu. Kendisini tebrik ediyorum. Başarılar diliyorum. Sistem olarak, ideolojileri bırakınca, Demokrat Parti Kökenli, MHP?li birisi Saadet Partisi adayı olabiliyor. Sosyal Demokrat bilinen başkaları da köklü muhafazakâr bir parti olan Saadet Partisi ve partililer tarafından kucaklanabiliyor? Bu sistem sürerse, Saadet Partisi Gemlik İlçe Teşkilatının bu dönemi, okullarda ders niyetine bile okutulabilir? Tüm bu açılardan bakınca, gerçekten millet kim, zillet kimler Gemlik?te karışmış gibi görünüyor. Bir yanda Mehmet Uğur Sertaslan gibi, ötekileştirmeden, ayrıştırmadan, üslubu bozmadan siyaset yapanlar da var diğer yandan genel başkanlarının ağzına bakarak, her türlü zilleti ötekilere havale edenler de? 31 Mart Cevabına az kaldı. Hele bir de meclis kadrolarını görelim? GEMLİK SPORU ÖZELLEŞTİRİLECEK Mİ? Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz 20?ye yakın halı saha yaptı. 10?un üzerinde basketbol sahasını gençlerin hizmetine sundu. Gemlik Futbol Sahası Atletizm pisti ile birlikte bitirildi. Umurbey Recep Tayyip Erdoğan Stadyumunu hizmete açtı. Okullara spor salonları inşa etti. Spor malzemeleri ayrım yapılmadan her kulübe demokratik biçimde dağıtıldı. Gemlik Belediye Spor Borçları Başkanı da olan Hulusi Gandar ile işbirliği ve uyum içersinde ödendi. Gemlik Belediye Spor sadece futbolda değil, birçok branşta atılıma geçti. Gemlik?in Milli Takımı olan Gemlik Spor güçlü bir yönetime kavuşurken, Belediye ve Belediye Spor onlara büyük destekler verdi. Olimpiyatlara gidecek milli sporcular yetiştirildi. Birçok süper lig takımına sporcu ihraç edildi. Belediye Spor Gemlik Spor?un alt yapısını üstlendi. Gemlik Spor üçüncü ve ikinci ligi zorlayacaksa gerekli olan alt yapı, uyumlu çalışma ve güçlü yönetim oluşumları, siyaset üstü bu çalışmalar, hizmetler ve yatırımlarla sağlandı. Ancak bu yapının, uyumun, birlikteliğin ve başarıların siyasete kurban edilme durumu da söz konusu. Söz verdiğim için isimleri buradan yazmayacağım? Ama oyun büyük, tezgâh aleni kurulmuş. Hiçbir başarı cezasız kalmaz sözü Gemlik Sporunun üzerine demokrasin kılıcı gibi sallandırılmış... Gemlik Spor ile Belediye Spor arasındaki alt yapı iş birliğinin bozulmasından tutun da, Belediye Spor Yönetiminin ele geçirilip, Cemil Meriç Kültür Merkezi ve Düğün Salonu ile Şehit Ömer Halisdemir Bölge Parkının özelleştirilmesi en başta? Bitmedi; Gemlik Spor yerine bir başka amatör küme takımının öne çıkarılması, o yönetimin Gemlik Spor yönetiminde de söz sahibi olması gibi birçok söylenti, tarafların da iddialı açıklamalarıyla ayyuka çıkmış durumda. Belediye Spor Başkanı Hulusi Gandar?ı bile çileden çıkarmışlar. Sahip çıkanlar da Gemlik Sporlular ve Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz ile CHP Adayı Mehmet Uğur Sertaslan? Adnan Bıyıklı ile Hacı Ömer Yavuz?un görüşlerini henüz alamadım. Çok sevdiğim arkadaşım hatta tertibim Emir Yılmaz?ın da dediği gibi Gemlik Spor Gemlik?in milli takımıdır? Koltuk ve bir yerleri ele geçirme hırsı nedeniyle, bir zümreyi bir yerlere getirip, bir yerleri rant kapısı yapma uğruna Gemlik Spor?u ve de Gemlik Belediye Spor?u bitirmeye çalışanlar sandıkta hesap vereceklerdir? Siyasi partilerin Belediye Başkan Adaylarından bu konuda da net açıklamalar bekliyoruz. Gemlik Spor ve Gemlik Belediye Spor?un geleceği konusunda neler düşünüyorlar? Sadece bir kulübe yönelik rant kapısı özelleştirmelere izin verecekler mi? Kulüpler Birliği ile olan uyum sürecek mi? Kamuoyu ve ben bekliyoruz? BİR SÖZ? Sorumluluk duygusunun ortadan kalkması, otoriteye boyun eğmenin en önemli sonucudur. Stanley Milgram Cemal-Kırgız