Cumhuriyetin kızları ..
Atatürk’ün kzlarıı hepimizin yüzünü güldürüyorlar;
hele şu sıkıntılı günlerimizde.
Çünkü onlar olimpiyatlardan sonra Avrupa Şampiyonası’nda
da büyük gurur kaynağımız oldular.
Tabii ki Kadın Milli Voleybol Takımı’ndan bahsediyorum.
Düşünsenize Avrupa Şampiyonası’nda yedide yedi yaparak
Sırbistan’la yarı final maçına çıktılar.
Evet çok başarılılar ama daha önemlisi yaptıkları işi
çağın gerektirdiği ölçülerde yapıyorlar.
Bu da başarılarının “rastlantısal olmamasının” başlıca nedeni.
Hani bizim hiç dilimizden düşürmediğimiz “çağdaşlaşma” lafı
var ya işte onlar bunu gerçekleştirmişler.
Üstelik kadına baskının yoğun olduğu bir ülkede,
çeşitli engellere rağmen.
Bir de öylesine mütevazı, öylesine rakibe saygılı, dövüşü kavgası
olmayan maçlar izledik ki sayelerinde.
Kızlarımızın maç önü maç sonu verdikleri röportajlara bakın.
Onlardan “Ezdik geçtik” “Herkese dersini verdik” gibi
çiğ laflar hiç duydunuz mu?
Zaten ancak emeğe ve insana saygısı olmayan, kompleks yığını
kişilerin yapabileceği şeyler bunlar.
Kaptan Eda’nın röportajları mesela ne kadar güzel çünkü
Türkiye’nin “aydınlık ve özgür yüzü” onlar.
Bu nedenle özgüvenliler, saygılılar…
Ah keşke ülkenin her yerinde bütün
çocuklarımıza da bu yolu açabilsek…
Ah keşke hayatın diğer alanlarında da aynı çağdaş düzeyi,
aynı özgürlüğü, aynı aydınlanmayı yakalayabilsek.
Sırbistan maçından da tabii ki bir galibiyet daha beklemiştik.
Fakat bütün içtenliğimle söyleyeyim, sonucun
hiç umurumda olmadığı bir maçtı bu.
Yenseler de yenilseler de kızlarımız görevlerini
fazlasıyla yerine getirdiler çünkü.
Kazandıkları için değil, kazanırken de kaybederken de gösterdikleri
tavırla gönlümüzün en baş köşesine
birer umut pınarı olarak yerleştiler bile.
Bütün ülke sizlerle gurur duyuyor.