Bulgur 35 lira !!!
Gıda fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 30 arttı.
Market raflarındaki Bulgur 20 liradan 35 liraya zıpladı
Yumurta – Ay çiçeği yağı – Peynir de.
Erdoğan’ın son konuşmalarında sürekli yer verdiği
fahiş fiyat etiketleriyle mücadele vurgusu,
enflasyonun toplumda yarattığı rahatsızlığın hükümete
nihayet ulaştığını gösteriyor. Ama çok geç.
Çözümün yine göstermelik adımlarla olacağı anlaşılıyor.
İki gün önce toptancı halinde denetimlere başlandı bile...
Bu denetimlerle bir şey olmayacağını herkes biliyor.
Türkiye’nin asıl büyük sorunu tarımda iflas eden politikalar.
Türkiye gıda ve yem sanayiinde net ithalatçı ( Alıcı )
bir ülke haline gelmiş durumda.
Arpa, buğday Rusya’dan, mercimek Kanada’dan,
sarmısak Çin’den, çeltik ABD’den geliyor.
Daha neler neler.. İTHALAT CENNETİ OLDU..
Fahiş fiyatla mücadelenin tabii ki bu yöntemlerle
olmayacağını bu işin uzmanları çok net söylüyor ..:
Fiyatları en az yüzde 25 düşürecek diye
2010 yılında Hal Yasası çıkarıldı.
Marketlere üreticiden doğrudan ürün alma yetkisi verildi.
Gıda piyasası zincir marketlere teslim edildi.
Bugün göstermelik denetimlerle fiyatları düşürmeleri isteniyor.
Fiyatı artan her ürünün gümrük vergisi sıfırlanarak ithal edildi.
Türkiye ithalat cenneti oldu ama fiyatlar düşmedi.
Üretim düştükçe daha çok ithalat yapıldı.
İhracatın önünün kesilerek gıda fiyatlarının
düşürülmesi bile denendi ama olmadı.
Sayın Emine Erdoğan saraydan ve
Tarım Bakanı utanmadan “Porsiyonları küçültelim” dedi.
Şimdiki Bakan Bekir Pakdemirli et fiyatının düşmesi için;
“Et yemeyin, ot yiyin” dedi. O da işe yaramadı.
Otun fiyatı arttı Saman aldık Saman Bulgarlardan.
Soğan depolarına baskınlar yapıldı.
Türkiye tarımda büyük bir potansiyele sahip.
Birçok üründe lider olabilecek kapasitede.
Girdiler 3-4 kat artarken üreticinin taban fiyatlarındaki
artış yüzde 20’yi bile bulamadı.
İthalatta gümrük vergileri sıfırlandı.
Yüksek girdi fiyatları düşmeden, tarımda
fahiş fiyat sorununa çözüm bulmak mümkün görünmüyor.
Çiftçiye gereken değeri verecek, yumurtayı köydeki
zincir marketten değil kendisi üretecek
çiftçilere ihtiyacımız var.
Tarım dünyada stratejik ürün ve artık gerçek
bir “tarım devrimi”ne ihtiyaç var!
Problem artık tek başına ne faiz, ne döviz, ne enflasyon,
ne Hazine yönetimi, ne Maliye, ne ekonomi yönetimi…
Sorun hepsi ve hiç biri…
Bu sorunlardan kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız.
Eninde sonunda karşısına çıkınca da sıvışamazsınız.
Önümüzdeki seçime dönük, son kez koltukta oturma
amacıyla yönetiliyor ülke…
Durumu kabullenmedikçe, hatalarla yüzleşmedikçe
hiçbir iyileşme olmaz ekonomide. Bu böyle biline!