Serhat Seferoğlu


Aylak Bakkal billurunu tartarmış


Sevgili Gemlik Haber okurları, uzun zamandır sizlerle birlikte olamadım, olamıyorum. Malum, sanatkar mesleğimiz haber peşine koşmak kadar, makine başında ustalıkta yaptırıyor. Emek satan, kağıttan, kartondan üretip, ortaya çıkan mamül ile övünüp onun terini ekmek parası yapan bir işimiz var. Çok şükür kimseye minnet etmeden geçinip gidiyoruz. Tamah ettiğimiz hiçbir şey yok. Yaş 50 ye merdiven dayamışken bu yaştan sonra milyarder olma niyetim de yok. Zaten bu yaştan sonra milyarder olma hevesi, ya çarşafa dolar, yada birilerinin doğru yaptığı mesleğine sanatına burnunu sokturur. Benimde onlarda hiç gözüm olmadı. En fazla 6-7 yıl sonra mutfağından onurlu başladığım mesleğimi bırakıp yine aynı onuruyla başlayacak olan gençlere yol ve yer açacağım. Öyle 70 lere dayanıp, açgözlülükle o yaşa kadar beceremediklerimi o yaştan sonra yapmaya hiç niyetim yok. Bunları neden anlattın, yada anlatıyorsun diye sorma gereği duydunuz haklısınız. Dilimin döndüğünce izah edeyim. Gemlik Haber, Geçmişi onur ve gururla dolu bir aile olan kökeni Ardahan Haber ismine dayanan yaklaşık 50 yıllık bir geleneğin üçüncü kuşağıdır.  Gemlik Haber olarak 8 yılı geride bıraktığımız bu günlerde bir zavallı halen kendisini tahtta görüp, o tahtın altından kaydığını, kayan tahtına da benim oturduğumu düşünüyor. Zaman zaman şuursuz, mesnetsiz, ve kişi kendin bilir işini zihniyetiyle iki üç ayda bir taş atıp duruyor. 50 yıllık meslek hayatıyla sadece kendisi övünürken, başladığı yerde otlamaya devam eden bu şükela bizi ima ederek ordan burdan besleniyor diye çamur atmaya çalışıyor. 40 yıl boyunca yaptığı çıkar ve karalama silahıyla bizi benzeştiriyor ve bunu yaparken aklı sıra dürüstlükten bahs ediyor. 70 yaşına kadar kendini ispat çabasından kurtulamayan bu insan 30 yıl önce de böyle bir yaşam tarzı ile kendince mesleğini yapıyordu. Ben onu tanıdığımda tüm meslektaşlarından uzak, kopuk, kavgalı bir şahsiyetti. Aradan geçen yaklaşık yarım asıra yaklaşan sürede değişen bir şey olmadı. Halen, herkesle kavgalı, herkes onu taklit eder, herkesin gözü onda diye sözde kendini öne atarken nal topladığının kendisi de farkında aslında. Herkes kötüdür ona göre, herkes haindir ona göre, en yakınları bile onu kıskanır onunla savaşırlar. Diktatörler gibi her anını gününü savaş halinde geçirircesine sataşır, kavga eder herkesle. Oysa kendisi haricinde tüm meslektaşları bir arada olabiliyorlar, zaman zaman farklı fikir ayrıcalıkları ile ayrışsalar da bir yerde uzlaşabiliyorlar. Bunun örneğini 30 yıldır hiç ayrışmadığım meslektaşımla gösterebiliyorum. Müflis tüccarlar gibi alacak defterini karıştırıp, geçen 50 yıllık sürede kendi yapısını, dokusunu oluşturamayan babadan, dededen kalan mülkiyetleri satarak varlık sürdüren bu tüketim ve hazır yiyim yaratığı şimdi işin son deminde adeta billurlarını avuçluyor. Ben kötü, Cemal kötü, Hurşit kötü, Hasan kötü, hatta meslektaşın yeğenin de kötü bir tek iyisin. Ben çıkarcı, Cemal çıkarcı, herkes çıkarcı bir tek sen dürüstsün. Ben hain diğerleri hain bir tek sen mertsin. İyi de bu kadarı hepsi sadece seninle kavgalı, seninle konuşmuyor seninle barışık değiller. Neden acaba bir tek sensin dürüst olan, doğru olan, mert olan. Geç bunları geç, neyine senin bu özellikler. Bizlerde erdem değil olması gerektiği kadar var şükür. Biz dürüstlüğü ilkeyi, mertliği erdem değil görev öğrenmişiz ailemizden. Haddin değil senin beni itham etmek. Bittiğine yan, çözüldün, takke düştü, sırma boyalı yapay saçın altındaki kel çoktannn göründü. Bugüne kadar öğrenemediğin insanlığı sana bu yaştan sonra ben hiç öğretemem. Kendi kendine kendi derdine yan zavallı. Belki mahkemelerde aklanabilirsin, yazan kalem, kitabına uymuş da olabilir, 7 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş da olabilir, kamu vijdanını rahatlatabilirmisin, içindeki canavarı söküp atabilirmisin ?, asla atmazsın, çünkü sen o kandan o pislikten beslenmişsin bugüne kadar. Taktir Gemlik halkınındır. serhat logo