Bütün problemlere çözüm üretmek için yetişmiş bir nesildik..
MEZİYET TUNALI..
Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri,yeni nesli sizler yetiştireceksiniz.Eserin kıymeti,sizin beceriniz ve fedakarlığınız derecesiyle orantılı olacaktır.
M.K.ATATÜRK.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ,Millet Mektepleri'nin Başöğretmeni ünvanını aldığı 24 Kasım tarihi ,her yıl "24 Kasım Öğretmenler Günü"adı ile kutlanmaktadır.
Tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü kutluyorum.
Cumhuriyetimizin fedakar,çalışkan,Atatürk'çü,adı gibi meziyetli öğretmenlerinden biri ile sohbet ettik.Aynı zamanda ANAÇEV Vakfı Gemlik Şubesi'nin de Başkanı olan, çok değerli ablam Meziyet Tunalı'nın evine konuk oldum.
MEZİYET ÖĞRETMEN KİMDİR?
"Annem,babam Katırlı köyünden.Babam İbrahim,Annem Feride Uslu.1944 Katırlı-Gemlik/Bursa doğumluyum.Çocukluğum huzurlu,neşeli,sıcak ve güzel akrabalık ilişkileri içinde geçti.
Halamın kayınpederi Osman dede; Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, Askerlik Şubesi civarının ilk muhtarıymış.O mahalleye bu nedenle onun adı verilerek, "Osmaniye Mahallesi"denildiğini anlatıldı bize.Çınarın dibindeki kulak şeklindeki bir taş nedeni ile de, "Kulaktaşı"denilmiş.
Katırlı'dan gelir gelmez, Nusretiye Sokaktaki 30 Numaralı, 2 katlı bahçeli eve yerleştik.6 kardeşin en büyüğü bendim.4 kız kardeşten 7 yıl sonra erkek kardeşim Mesut dünyaya geldi.Kardeşim Ali en küçüğümüz.
Babamın Çarşı Camisi yanında hırdavatçı dükkanı vardı.
Karşımızda Çıpa'lar,onun yanında Emrullah Arda,yanında Langazalı'lar,şimdiki Atasoy fırını duruyordu.Babamın yanında Şekerci Babalar,(Evronos Amacalar)Ali Yazıcı,Hüseyin Amca ,yanında İş Bankası,onun yanında PTT'nin olduğu yerde tomruk satan İsmail Amca vardı.Ben babamın yanına sık sık giderdim.Hatta babam mal almak için İstanbul'a gittiğinde; beni yanında götürür,kıyafetlerimizi İstanbul'dan alırdı.
Çocukluğumuzda bütün sülale; ud,cümbüş ,çeşitli müzik aleti çalıyordu.Anne,baba,akrabalar hep bir aradaydık.
Sazendeler gibi dayımlar ud çalar,İzzet Kaptan'ın ilk tahta motoruna biner,K.Kumla'ya giderdik.Sahildeki Kumla'ya "Küçük Yalı" derlerdi.O zamanlar tahminim İzzet Kaptan belki de evli bile değildi.
Kazım Orbay'ın Kumla'da evi vardı.Akrabamız Hacer'in ailesi de bahçe işlerine bakardı.Hacer'in babası Kumla'da ufak tefek ayakkabı tamiri de yapardı.O bahçede piknikler yapardık.Bir kez evlerini gezmiştik.Kazım Paşa'nın eşi pudraları,rujları,makyaj malzemelerini evde hazırlardı.Becerikli bir hanımdı.
11 Eylül'ün olduğu yerler kavaklıktı.Şimdiki kadar çok okul yoktu.
İlk Okulu Atatürk Okulunda bitirdim.
O zaman bayramlarda Gemlik Parkı çok güzeldi.Her çocuk bayramında; başı siyah örtülü ,kahverengi paltolu,boynunda fotoğraf makinesi olan bir teyze fotoğrafımızı çekerdi.Para istemez"babanıza borcum var"derdi.Kimdi bilmiyorum ! ama unutmuyorum...
Arnavut Şükrü'nün bahçesinde üç beş tahta masa vardı.
Sunğipek'de çalışanlardan kart bulup sinemaya giderdik.Hep sinemaskop filmler gelirdi.
Orada düğünler olur,insanlar çok şık giyinir,düğünlerde ipek örtüler takarlardı.
Beyoğlu'ndaki Ermeni terzilere diktirirdi babam annemin kıyafetlerini.
Her bayram foto Marş'a gider fotoğraf çektirirdik.Hayat,Nebahat abla çekerdi fotoğraflarımızı.
Orta Okulu Paşa Konağında okuduktan sonra,Bursa Kız Öğretmen Okuluna nihari(dışarıdan)giderek bitirdim.63-64 mezunuyum.
Bursa'ya iki saatte eski yoldan giderdik.İlk yolcu otobüsü olan Yağlı Mehmet amca bizi taşırdı.
Öğretmenlik yıllarım..
1964 yılında Fethiye köyünde, 3 sınıflı bir okulda 11 arkadaşla birlikte, öğretmenlik stajımızı tamamladık.
Ağustos ayında Milli Eğitime tayin olduğum yeri öğrenmek için gittiğimde,elime kura torbası verdiler,"bugün kuraları sen çek"dediler.Kurada kendime Karacabey,Bandırma arasında Dağkadı köyünden sonra olan, Okçular Köyünü çektim.Dağ başında bir muhacir köyüydü.En son yerdeki okuldu.Köye gittim,elime bir anahtar verdiler"okulu aç ,hem öğretmen,hem müdürsün"dediler.
Bütün problemlere çözüm üretmek için yetişmiş bir nesildik..
Okulu açtım.Masada bir ön kayıt kütüğü,Türkiye haritası ve Atatürk resminden başka sınıfta bir şey yoktu.
Okulun açılışını yapacağım,bayrak direği var,Türk Bayrağı yok.Öğretmen Okulunda iş dersinde yaptığım Bayrağımı çıkardım,köyün korucusu bayrak direğine tırmanarak iple bu bayrağı direğe çekti ve İstiklâl Marşımızı söylettim.5 sınıf bir arada 45 öğrencim vardı.5 sınıflık bir proğram yaparak eğitim ve öğretime başladım.
Her ay Karacabey'e giderek İlk Öğretim Müdürleri toplantısına katılıyor,resmi evrak ve ihtiyaçlarımızı temin ediyordum.
Benim öğretmenliğim dışında Milli Eğitim'den bir yazı geldi.Okul Müdürü olarak ben,İmam,Muhtar Karacabey de eski bir sinema salonunda yapılan toplantıya katıldık.Parmak kaldırarak söz aldım.Köyümün yolu,suyu,elektiği olmadığını uygun bir dille anlattım.Bunları yaparsanız; "Doğudaki yerler gibi ,batıdaki mahrumiyet çeken bir köyü de kurtarmış olursunuz"dedim.İki yıl boyunca Kaymakamlığın kapısına gittik, isteklerimiz ilettik.Kaymakam Bey hatta ilk toplantısında bizim bu konuda çabalarımızı söylemiş.Camiden korucu bağırarak köylüyü çağırdı.Ben okulu kapattım,köylü ve tüm çocuklarla beraber "Dağ başını duman almış" marşları ile köyün yolunu yaptık.İki yıl içinde köye elektrik geldi,su boruları döşendi.
Öğrencilerle beraber okulun içini badana yaptık.Kalın ağaç dallarını kesip etrafı yeşillendirdik.Okulu 23 Nisan Bayramına hazırladık.Erkek öğrencilerle mehter takımı kurduk.Mantoların astarlarına grapon kağıtlarından fırfırlar dikerek kıyafetleri hazırladık.Sıraları bahçeye dizerek sınıfımızı kurduk.Bayram sabahı marşlar ile gezerek köy halkını okulun meydanına topladık.Köylü ilk defa bir bayram yaşamış ve Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramının önemini anlamaya çalışmıştı.Amacımıza ulaşmıştık.
Yine lüks lambaları altında bir müsamere yaptık.Kahvedeki tahta sedir,caminin haremlik selamlık perdeleri ile gece bir sahne hazırladık.Çevre köylerin Okul Müdürleri ve protokole,kendi hazırladığım kırmızı kurdeleli davetiyeleri gönderdim.Köylerden fenerlerle geldiler,müsameremizi izlediler.Bütün köyler günlerce bu müsamereyi konuştu,bizi kutladılar.Hatta İlk Okul Müfettişimiz"bu kadar başarılı bir müsamereye biz niye çağırılmadık! "diye sitem etti.
Ailenin 6 çocuğundan en büyük ben ;babam enfaktüs geçirdiği için dönmek zorunda kaldım.
O zamanlar Ertuğrul Seyhan Milli Eğitim Müdürü'ydü.Ona çıktım durumu izah ettim.3 yıl Umurbey'de,bir yıl Şehit Cemal'de özel alt sınıf açtılar beni oraya tayin ettiler.3. sınıfta birinci sınıf eğitimi verdim.Okuma yazma öğrenenleri 4.sınıfa aldılar.
Sonra Şükrü Şenol okulunda 2-3-4 .sınıfları okuttum.11 Eylül Okulunda 11 yıl çalıştıktan sonra emekli oldum.
4 yıl kadar sonra Gemlik de açılan ilk özel okul Aykent'de(Köseoğlu-Aykent-Sınav oldu) 6 yıl boyunca 4.sınıf öğretmenliği yaptım.Gemlik'deki Lale Kemal ilk okulunda bir yıl uzman öğretmendim.Üniversite mezunu olup, ilk okul öğretmenliği yapan arkadaşlarımıza rehber öğretmen olarak destek olduk..
Evlilik yılları..
1968 yılında eşim Ersevim Tunalı ile evlendim.Belediye'de muhasebeci olarak(kalem md)görevliydi.1972 de bir oğlumuz,1980 yılında bir kızımız dünyaya geldi.Emekli olduğumda kızım 5 yaşındaydı.Emekli oldum ama evde zaman geçiremedim.Kızım 1. sınıfa giderken bende "makrame" kursuna yazıldım.90 yılında sürücü kursuna giderek ehliyet aldım.
91 haziranında eşimi erken yaşta kaybettim.Daha önce teklif edilmişti; ilk defa açılan Köseoğlu Özel Okulu'nda görev alarak 6 yıl boyunca 4.sınıflara eğitim verdim.
Manastırdaki bu eve taşındığımızda da aynı ilk öğretmenlik yıllarım gibi 3 yıl çok sıkıntı çektim.Elektrikler bağlanmamış,sular akmıyordu.
1999 yılında oğlum evlendi.
ANAÇEV(ANADOLU ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI)
ÇAĞDAŞ BİR İNSANDAN;
ÇAĞDAŞ BİR TOPLUMA.
Ve 2002 yılında açılan,kısa adı "Anaçev"olan Vakıfta öğretmen arkadaşların daveti üzerine, ben de bir grup arkadaşım ile birlikte çalışmaya başladım..
2007 yılında yönetimde görev aldım.2009 yılında vakfın başkanı oldum ve halen görevime devam etmekteyim.
Şu andaki yönetim ise 2016 yılında seçilerek görev aldı.En iyi şekilde görevlerini yapmaya çalışıyorlar.
12 arkadaşımı asil üye olarak Ankara genel merkezden onaylattım.
2011 yılında Gemlik Belediye Salonu'na konser vermeye gelen kadınlar korosunu izleme şansım oldu.Saz heyeti ve çok iyi hazırlanmış korist grubu güzel bir gece geçirmemizi sağladı.Ne yazık ki! Gemlik halkından 40 kişi bile salonda yoktu.Bu durum beni çok üzdü.Aysel Gürel Hanımla kuliste tanıştım ve seneye Vakıf Başkanı olarak bu koroyu davet ederek 500 kişiye alkışlatmaya söz verdim.Aysel Hanım "sizler bizi 500 kişi kadar güçlü alkışladınız"diyerek iltifatta bulundu.2001'den beri şubat ayının son haftası Nilüfer Kadın Korosu karşılıksız konser vererek bir çok öğrencimize burs desteğinde bulundu.Hala da devam etmekte.
10 yıllık beraberliğimizin sonunda Aysel Gürel Hanım;2020'de verdikleri konserden sonra "700 kişilik salondaki seyirciden aldığım ışıktan Anaçev'in Gemlik de markalaştığını hissettim"diyerek bizleri onurlandırdı.
2014 de 12 kişilik çok güçlü bir yönetim ile vakıf olarak Gemlik'e hizmet vermeye başladık.Yönetimdeki arkadaşlarımın hepsi büyük bir özveri ile çalışmalarını sürdürüyorlar.
Vakfımızın amacı;Ülkelerin çağdaş uygarlık seviyelerine ulaşmalarında eğitimin öncelikli olduğunun toplumda benimsenmesini sağlamaktır.
Daha çok öğrenciye ulaşabilmek için vakfımız çeşitli aktiviteler düzenliyor.Kültür gezileri,tiyatro,sinema gibi kültürel faaliyetler planlayarak gerçekleştiriyoruz.Geç kahvaltılar,iftar yemekleri,konserlerin gelirleri,destekçilerimizin bağışları ile birleşiyor, vakfımıza gelir temin ediyoruz.Her yıl kursiyerlerimizin sayısı artıyor.Aynı zamanda halkımızın kültür seviyesini arttırmak için çeşitli panel,seminerler yapmaktayız.
Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı (ANAÇEV) olarak faaliyetlerimiz bu şekilde ileriki yıllarda da artarak devam edecek.
Güzel işler yaptığımıza,ülkemize yararlı olduğumuza inanıyoruz.
Ülkümüz çağdaş bir Türkiye,
Yolumuz,
Yüce önder M.K.ATATÜRK'ün yoludur.
Son söz olarak kendinize dair ne söylemek istersiniz..?
Kitap okumayı çok seviyorum.Son zamanlarda daha çok baş ucu kitaplarım hiç eksik olmuyor.
Hastalık nedeni ile genelde evdeyim.
Anlamlı ve coşkulu bir yaşam için;
Doğan Cüceloğlu'nun Savaşçı Kitabını herkese tavsiye ediyorum.
30.Kasım.2020..
"30 yıllık anlamlı ve coşkulu bir yaşam mesleğime damgasını vurdu.
Bu kitabı okumak bana güç kazandırdı.Tekrar tekrar öğretmenliğimi yaşadım.Ve ben bu kitaptaki öğretmendim.
Hayat savaşçılığım devam ediyor.Allah'tan sonsuz hoşgörüyü,sabrı,cömertliği,bende devam ettirmesini niyaz ediyorum.
MEZİYET TUNALI..
Gerek öğretmen olarak ,gerekse Anaçev Başkanı olarak
çalışmalarıyla,burs verdikleri öğrencilerle eğitime katkıda bulunarak büyük hizmetleri olan Meziyet Tunalı öğretmene sonsuz teşekkürler.Onun nezdinde tüm öğretmenlerin saygı ve sevgi ile gününü kutluyor,kaybettiğimiz öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
REYHAN ÇORUM.
